Bir anne Haliç Kongre Merkezine gitse,gör başına neler gelir
Anne olduktan sonra festivaldi,operaydı, sinemaydı uzuun bir süre ara veriliyor,en azından ben öyle yaptım.
2 sene nonstop emzirip sonrasında da birbirimize bağımlı hale geldiğimizden pek beceremedim.
Geçen sene şeytanın bacağını kırıp Zaide’yi Topkapı Sarayında dinlemek/izlemek nasip olmuştu.
Bu seneki bir atımlık barutumu da Don Giovanni Haliç Kongre Merkezine ayırdım.
Her operasever gibi evden çıkmadan mantımı,oğlumun tepsisini,banyo ve uyku için odaları hazırlayıp çıktım.
Uykulukçular civarı mahşer kalabalığını her vücudumuzu keşfedelim okuru gibi çözemedim.
Meğer ben oğlumla beynin vücutla mesaj alışverişini okurken Tarkan konseri var diye inliyormuş ortalık,günlük gazete okumadığım için bilemedim.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Prof.Rengim Gökmen açılış konuşmasında Uluslararası İstanbul Opera Festivali’nin bir İstanbul kenti projesi olduğundan bahsetti.
Haliç Kongre Merkezine özel şöförü ile mi gidiyor bilmiyorum ama şöförü olmayıp da kendi park etmek durumunda olanlar için de ben dev hizmet vereyim.Efendim Kongre Merkezine Giriş/Otopark v.s. görürüz diye hiç bakınmayın.Soldan altgeçitten giderseniz-ki bana tarif edilen o idi- bambaşka alemlere akarsınız.Siz,siz olun Uykulukçu Vassaf Usta’nın yapmayı akıl ettiği oku takip edin ki otopark girişini kaçırmayın.
Yine Rengim Bey festivalin ana temasının,her zaman tarihi mekanlarda Türk ve doğu temalı operalarla ve ırk,dil,din ayrımı tanımayan bir müzik ve sahne diliyle İstanbul’dan dünyaya seslenmek olduğunu da ekledi.
Diğerlerini bilmem ama dil ayrımı tanınmadığı kesin,önümdeki yabancı hanımın A blok ne tarafta sorusunu tanıyabilen eleman çıkmadı netekim:)..Evet ayrım yapılmadı,türkçe bilenlere de aynı şekilde hangi blok ne tarafta,otopark ödeme noktası,oturma düzeneği ile ilgili bilgi ayrım yapmamak adına herhalde verilmedi.
Bilet üzerinde 21.00 olan başlangıç saatini 15 dakika geçtiğinde gelenler el yordamı ve birbirlerine sorarak bulmaya çalışıyorlardı.Çıkışta ise ödenmiş park kağıtlarını parkomata yerleştirmeden ödediniz mi diye soran 2 eleman konuşlanmıştı,tabii bu muhabbet bayağı bir yığılmaya neden oldu ama neticede evet bütünleşmiş olduk belki bu sayede tüm ırk,dil,dinler.
Yaşasın klakson kardeşliği:))